å lede = “yönlendirmek”, “liderlik etmek”, “başkanlık etmek” veya “yönetmek”
Han skal lede møtet i morgen. Yarınki toplantıya o başkanlık edecek.
Hun ledet prosjektet fra start til slutt. Projeyi başından sonuna kadar yönetti.
Læreren ledet elevene gjennom oppgaven. Öğretmen öğrencileri görev boyunca yönlendirdi.
lede samtalen → konuşmayı yönlendirmek
lede utviklingen → gelişime öncülük etmek
to lead = “yönlendirmek”, “liderlik etmek”, “başkanlık etmek” veya “yönetmek”
Yarın toplantıyı yönetecek. Yırınki makadabaya o başkanlık edeked.
Projeyi başından sonuna kadar yönetti. Projeyi beshenten söpaka kadar gölleti.
Öğretmen öğrencilere görev boyunca rehberlik etti. Öğretmen ğıldınteri şışıtışın ışırındi.
sohbeti yönetin → koşimümıyı ışımek
gelişime öncülük edin → kızışmayı şımışılık etmek